BÜNYENIN KUDUZ AŞISI ILE IMTIHANI!
Böyle şaçma iş olamaz… Geçen akşam arkadaşımın kedisini kucağıma alıp severken bir miktar taciz edince hayvan ne yapsın hart benim orta parmağı ısırdı. Aman şeker şey, cici şey diyerek biramı yudumlamaya devam edince elimi sabunlamayı filan da unuttum tabi. Eve geldim batikon vb. uygulamalarla yattım.
Olacak iş değil ama benim parmak enfeksiyon kaptı. Kıpkırmızı ateş gibi yanan ve giderek şişen orta parmağımı kendi haline bırakamayacağımı farkedip bir doktora göstereyim dedim… Büyük hata!!! Alsancak Devlet Hastanesine gittim… Geç olmuştu o yüzden acile girdim.
E: “Benim parmakta enfeksiyon var galiba ilaç kullanmam gerekecek”
D: “Nasıl oldu bu?”
E: Kedi ısırdı.
Hay dilin kopsun, hatta dilini kedi ısırsın Ece!
Hastanede bir telaş, görsen ağzımdan köpükler fışkırıyor sanarsın. Böyle deli deli bakıyorum doktora sanki…
Doktoru hemşiresi gelip benim şiş ve kırmızı parmağımı mıncıklıyor. Isırık yeri de iğne batmış gibi ufacık… bir şey de yok.
Ben anlatmaya çalışıyorum “Kedi sahipli, aşısı var” Kim dinler…
Hooop biri tuttu bir kolumu Tetanoz, diğeri geldi öbür kolumdan Kuduz aşısını yaptı. “Yahu istemiyorum aşı filan” dememe kalmadı.
Olmuyormuş öyle, önemli protokoller varmış bu işte. Aman iyi dedim bir aşıdan bir şey olmaz…
Biter mi ? bitmiyor arkadaş. Kuduz İzleme Merkezi beni izleyecekmiş.
“Nasıl yani?” dedim. Elime bir aşı karnesi verdiler. Sabah oldu aradım Kuduz İzleme Merkezini anlattım durumu.
Dedim ben gelmeyeyim boşuna, ortada kuduzluk durum yok.
Kadın ne dese beğenirsiniz “Siz gelmezseniz Polis evinize gelip sizi alıp getirecek” Polis mi?
Ne polisi yaaa!!! Dur geliyorum!!! atladım taksiye İkiçeşmelik arka sokaklarında Agora’nın diplerinde bir klinik, görsen leş…
Ayrıca varsa az biraz sosyal karizmanın içine eden bir durum…
Taksici soruyor doğal olarak öyle garip yerlere girince…
T: Burada mı durayım.
E: Biraz beklerseniz bir aşı olup geleceğim.
T: Hayrola abla?
E: Yok ya bir şey değil kuduz aşısı.
Olmuyor öyle “bir şey degil kuduz aşısı”. Kuduz bu yahu boru mu!
Burası önemli bu bilgiler size de lazım olabilir o yüzden iyi okuyun:
Şimdi, öncelikle kedi ya da köpek benimki gibi sahipli değilse ve bir daha görme ihtimaliniz yok ise 1 doz tetanoz ve 5 doz kuduz aşısı oluyorsunuz her durumda.
Tetanoz ile kuduz aşısının ilk dozu olayın gerçekleştiği ilk gün vuruluyor.
Sonraki kuduz aşıları 3.,7.,14. ve 28. günlerde yapılıyor.
Size bir aşı kartı veriyorlar, bu kartla aşı olman gereken gün gidip aşınızı olmak durumundasınız.
Eğer gün atlarsanız Emniyet’e haber veriliyor ve polis ya da jandarma eşliğinde hastaneye alınıyorsunuz.
SONUÇTA SEN TOPLUM SAĞLIĞINI TEHDİT EDEN BİR İNSANSIN!
Kuduz aşısı eskisi gibi karından vurulmuyor, zaten yüz nakli yapılabilen bir tıp dünyasından söz ediyoruz karından aşı mı kalır. Bu arada sizi ısıran kedi /köpek 10 gün içinde ölmezse aşılara devam etmenize gerek yok; ama görme ihtimaliniz olmayan tanıyamayacağınız bir hayvan tarafından ısırıldıysanız aşılarınızı tamamlamak zorundasınız.
Aşı günlerinizden birinde şehir dışında bulunacaksanız bulunduğunuz şehirdeki bir devlet hastanesinde aşınızı olup asıl hastanenize o gün içinde haber vermelisiniz. Yoksa onlar sizi aşınızı olmamış varsayıp emniyeti arıyorlar.Bu işin teknik kısmı.
Neyse Agora Kuduz Tedavi Merkezi’ne gittim. Anlattım durumu madem kedi izlenebiliyor siz bizi düzenli olarak arayıp bilgi vereceksiniz dediler. Aramazsanız – POLİS Evden alacak!
Eve geldim saat 12 ye kadar bir şeyim yoktu. Bitirmem gereken önemli bir iş var ona başladım. Günlük rutin işlerime devam ettim.
Ama ne zaman saat 12 oldu, bende önce halsizlik sonrasında da ateş başladı. Bir saat içinde ateşim 38,5’a çıktı.
Kaslarımın her birinde fazladan 30 kilo ağırlık var. Araba çarpmış gibiyim. Sonrası tam bir kabus. Evde bir kanepeye yatıyorum bir yatağa…
Yazmam lazım ama ne mümkün…
Tuvalete kalkmaya halim yok.
Ateşimin düşmesi için çeşitli girişimlerde bulundum ama nafile. Neticede son derece sağlıklı bir insan olan Ece’nin bünyesini bir kedi dişi mahvetti…
Artık kendimi bir şekilde tekrar acile atma düşüncesindeydim ki Kuduz Tedavi Merkezi’ni aradım.
Ölüyorum galiba diye. Yok- normalmiş!!!
Aşırı halsizlik ve ateş yapabilirmiş. Kendinizi yormayın dedi doktor bir iki gün sürebilirmiş.
Yormamak ne demek arkadaş ölüyorum zaten, yerimden kalkamıyorum.
Hani yanlış anlaşılmasın ama aşı beni öyle perişan etti ki kudursam daha iyiydi diye düşünmeye başladım.