ŞIDDET SENIN DILINDE!

Türkiye’de kadına yönelik şiddet akıl almaz bir duruma geldi. Sadece kadına da değil öfke o kadar yoğun ki kartopundan ölüm çıkarabilen bile var; cam-a karşı can alan…Enteresan olan şu ki kimse sorunun parçası olduğun farkında değil. Zihinler hasta… Bakıyorum yorumlara, öfkeyi ifade etme biçimlerine… Küfürler havada uçuşuyor. Zaten dehşet içindeyiz ama verilen tepkilerin çoğunun yine cinsel şiddet içerikli olduğunu görmek beni daha da dehşete sokuyor!Katile işkence edilsin, tecavüz edilsin söylemleri, annelerini, eşlerini becerme fantezilerini içeren küfürler… Üstelik bu söylemler kadınlar tarafından da yazılıyor. Yani cinsel eylem, bilinçaltında bir çeşit cezalandırma yöntemi… Edilen beddualar ve küfürler cinsel şiddet içerikli…Tüm bu vahşeti doğuran cinsel şiddet, aslında kültürümüzün parçası. Bu yüzden küfürden nefret ediyorum. Hiç tahammül edemiyorum küfüre..

 

Penise yüklenen değer garip… Penis gücün simgesi, vajina utancın… Bu ülkede kadınların çoğu kendi cinsel organına bakamıyor bile. Sanki bedeninin parçası değil. Sanki ona ait değil… Çünkü “edep” icabı hep yok sayılmış. Ayıp sayılmış. Ama penis öyle mi? Göster gösterebildiğin kadar…Ataerkil sistemin sonucu sokakta zaten erkek iktidarı egemen, yani sokak kültürü aynı zamanda bir erkeklik kültürü. Erkeklik kültürel bir olgu ve en büyük korkusu kadınsılaşmak. Erkek, erkekliğinin yeteri kadar onaylanmadığını, tehdit altında olduğunu hissettiği her an, kadınsılaşmamak adına sertleşiyor. Bu kişisel ve ruhsal bir trajedi.Küfür bu kültürün dilde ki hali, dolayısıyla kadın diline oranla erkek dilinde daha fazla mevcut. Cinsel iktidarın yansıtıyor ve genellikle kadın cinselliği üzerinden yükseliyor. Küfür doğrudan cinsiyetçi aynı zaman da dilde ki şiddetin açığa vurulmuş hali. İnsanlar şiddetin, zorbalığın her türlüsüne karşı öfke duyabilir ve bu öfkesini farklı şekillerde ifade eder… Bu durumun en zararsız olduğu düşünülen ifadesi cinsel içerikli küfür. Ayağını komidine çarpıyorsun, komidini bile “s.kmek” istiyorsun…Sahibi “dilin kemiği yok, bir an da ağızdan çıkıyor” dese de, kullandığımız dil bir iktidar, bir tahakküm haline dönüşüyor. Cinsel iktidar olan erkek karşısında, aşağılanan ve onur kırıcı söze maruz kalan kişi için “dilin kemiği yok” demek durumu yok saymak demek.Bu sistemde kadının varlığı zaten olabildiğince yok sayılıyor ve görmezden geliniyor. Küfür de genellikle kadını hedef aldığından ne kadar aşağılayıcı, onur kırıcı olsa da toplumda kabul ediliyor ve önemsenmiyor. Cinsel yönelimi erkeklik kültürü dışında yaşayan kişiler de doğrudan bu cinsiyetçi dilin, küfürün hedefi oluyorlar. Mesela aşağılayıcı dilde ki ifadesi “ibne” olan ifade kadını değil, erkeğin iktidarsızlığını hedef alıyor. Yani erkeğin iktidarıyla özdeşleştirilen cinsel organı onu erkek yapan ya da yapamayan şey.Neye mal olduğunun farkına varmadan ve düşünmeden savurulan küfürler… Cinsel organların pervasızca malzeme edildiği küfürler en çok kadınların bedenlerine gönderme yapıyor. Erkeklerin organlarına gönderme yapan az sayıdaki sözcük de, genelde eşcinselliği çağrıştırdığından kadınlıkla ilgili.Erkeklere ya da kadınlara “Sevişmek güzel bir eylem midir?” diye sorulsa yanıt doğal olarak “evet” olur. Peki o zaman bu “güzel eylemde” kullanılan organlar ve sözcükler, birinden nefret edildiğinde, öfkelenildiğinde hiç düşünmeden neden ağızdan çıkıyor? Bu tip bir şiddet gösterimi çelişkili değil mi?Böyle yorumları, küfürleri normal karşılıyorsan eğer, aslında senin beyninde de şu algı yok mu? “Penis üstündür, vajina aşağıdır. O penis, o vajinaya cezasını verecektir. O penis, o vajinaya tecavüz edecektir.” Kadına yönelik şiddete lanet ediyorsan eğer, önce bu cinsel içerikli küfürleri normalleştirmeyeceksin! Kendi dilinin kemiği olacak! Ağzından çıkana dikkat edeceksin!”SEVMEKTEN BAŞKA BİR ÇIKAR YOLUMUZ YOK” dedi bir baba… Başka bir sey söyleyecek olan var mı daha…