Travmanın, beyindeki kimyasal ve anatomik değişikliklerden bedenimizin fizyolojik sistemlerindeki değişikliklere ve hayatta kalan bir kişinin deneyimi üzerindeki öznel etkisine kadar tüm organizma üzerinde derin ve uzun süreli bir etkisi vardır. Travma tedavisinin kişiyi bir bütün olarak ele alması ve travmanın birey üzerindeki geniş kapsamlı etkilerini ele alması gerektiğine inanıyoruz. Bu, eşit ölçüde sabır, şefkat ve nezaketle yapılmalıdır. İnsanların insanlıklarının sinsi ihlali olan travmadan kurtulmalarına yardım edeceksek, bu göreve yardımcı olacak çeşitli araçlar sunabilmeliyiz. – Bessel A. Van Der Kolk
Travma bilgili yaklaşımlar (bakım), yalnızca “moda bir konu” değildir; sağlık ve insani hizmetlerde standart bir uygulama haline gelmektedir. Terimin sağlık sistemi ile yogada kullanılması aşağı yukarı aynı dönemlere denk gelir.
İstatistikler, herhangi bir yoga stüdyosunda 20 kişilik bir derste muhtemelen en az bir veya iki travma deneyimi yasamış yoga öğrencisi oldugunu gösteriyor. Bu oran riskli popülasyonu olan yerlerde oldukça artar.
Travmada çok kritik bir rol oynayan bedenle ve beden duyumları ile çalışırken tolerans geliştirme, öz ve birlikte düzenlemeye yönelik ilişkisel konuları dikkate almak gerekir.
Güçlendirmeye Dayalı Dil
Güvenlik ve seçim yoluyla kontrol kazandırma,
Alan ve sınırlar,
Duyusal ve duygusal entegrasyon,
Hareket aracılığıyla şimdiki zaman deneyimi,
Etkili eylemlilik, güvenli eylemsizlik ve ritim yaratma gibi temaları benimser.