Özgürlük sana yapılanla ne yaptığındır… Jean Paul Sartre
Travma, toplumun büyük bir bölümünü etkiler ve kelimenin tam anlamıyla beyni yeniden yapılandırır. Bu yüzden çoğu zaman bizi zihinsel veya fiziksel sorunlarla baş başa bırakır. Travma bedene yerleşir, bu yüzden hareket ve yaratıcılık üzerine çalışan bir eğitmen olarak travmayı anlamanın uygulamalarımda büyük bir fark yarattığını farkettim.
Sinir sistemi yanıtlarının bedende yarattığı etkiyi 2008 yılında farkettim ve travmanın yaygınlığını da böylece öğrenmiş oldum. Bessel van der Kolk ile iletişime geçtim ve Travma Merkezinde yapılan çalışmaları gönüllü olarak çevirip paylaşmaya başladım. O zamandan beri psikolojik travma, özellikle de kişilerarası travma üzerine çalışıyorum. Makale, araştırma, kitap çevirileri yapıyorum ve eğitimlere katılıyorum. Travmanın biyolojisi, anatomisi ve fizyolojisine ilişkin temel eğitimin hareket öğretiminin zorunlu bir parçası olması gerektiğine inanıyorum.
Dr. Bessel van der Kolk ve ekibinden 2016 yılında ilk temel travma eğitimi aldım. Aynı yıl David Emerson ve Jennifer Turner ile Travmaya Duyarlı Yogaya Giriş eğitimimi tamamladım. Peter Levine ve Betsy Polatin ile Performans Sanatçıları için Travma, Dr. Arielle Schwartz ve Dr. Stephen Porges ile Terapötik Yogada Uygulamalı Polivagal Teori eğitimi aldım. Bu alanda eğitimlere devam ediyorum.
Bedenin ve beynin travma ile nasıl değiştiğini kavramazsak istemeden zarar verebiliriz. Bu açıdan travma bilgili yaklaşımlar üzerine eğitimler veriyor ve projeler yapıyorum.
Yogadaki kişisel yaklaşımım, hareket deneyimim ve çeşitli disiplinlerin birleşimidir: Bir tiyatro profesyoneli olarak yüksek öğrenimim beden calışmaları, anatomi, mitoloji ve felsefe içeriyordu. Ardıl çevirmen olarak ruh sağlığı, fizyoterapi ve sinir bilim uzmanlarına eğitimlerinde çeviri yapmak hareket anlayışıma büyük bir katki sağladı.
Feldenkreis, Alexander, Bartenieff gibi farklı hareket yaklaşımları ile Travma Bilgili Yoga, Yoga ile Uygulamalı Polivagal Teori, Somatic Release gibi sinir sistemi esnekliğini arttırmaya ve güçlendirmeye yönelik uygulamaları yoga eğitimlerimde harmanlıyorum.
Yıllar içinde arkadaşlarım Ela Şeker ve Dr. Fzt. Görkem Dizdar ile NöroGelişimsel Yoga adını verdiğimiz bir form oluşturduk. Türkiye’de özellikle fizyoterapist ve ruh sağlığı profesyonellerine yönelik eğitimlerimiz devam ediyor. Travma bilgili ve nörogelişimsel yaklaşımla paylaştığım yoga, diğer stillerden farklı olarak, evrensel temellere dayanan bilimsel bir yaklaşım sunar. Egzersiz bilimi, sinirbilim çalışmaları, postürel gelişim ilkeleri, duyu sistemleri ve motor kontrol yaklaşımları temellerini oluşturur. Yoganın kadim ve bütüncül yaklasimini hareket biliminin evrensel bilimsel ilkeleriyle birleştirerek, eskiyi yeniyle, gelenekseli modernle, ezoterik olanı bilimsel olanla buluşturarak tamamen yeni ve özgün bir bakış açısı sunuyoruz.
“Geçmiş içimizde yaşıyor. Geçmişimiz, çoğu zaman farkında olmadığımız şekillerde içimizde yaşar. Yalnız bırakıldığımız, bağırıldığımız, incindiğimiz, ihmal edildiğimiz, suistimal edildiğimiz, yanlış anlaşıldığımız, zorluklara maruz kaldığımız veya başka bir şekilde travma geçirdiğimiz zamanların tümü vücudumuzda yıllarca ve on yıllarca sürebilecek izler bırakır.
Soru, bu anıların bizde var olup olmadığı değil, bizde nasıl yaşadıklarıdır.”
– Peter Levine